Yaklaşık 11 yıl önce 3 Kasım 1996’da Susurluk’da bir kamyon mercedes otomobile çarptı. Kazada ölen ve yaralananların kimlikleri, ilişkileri didik didik edildi ve neticede sol medyanın yönlendirmesi ile halkın bir kısmı sokaklara döküldü. Bugün Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını engellediği için alkışladıkları Sayın Ağar’ı hedef gösteren sol basın, aylarca “Devlet-Mafya-Çete İlişkisi” “Çürümüş Devlet” manşetleri atarak; meydanlara dökülen halka “Katil Ağar” diye slogan attırdılar.
Eski tüfek komünistler, Marksistler, Maocular ve solcular hep bir ağızdan Sayın Ağar’ın kellesini istediler meydanlarda. Ağar’ın resmî görevdeki tüm başarılarını, kirli ilişkiler üzerinden yürüttüğünü anlatarak Sayın Ağar için idam sehpası hazırlamaya koyuldular. Artık tüm sol basın Sayın Ağar’ın cellatlığına soyunmuştu.
Ağar o günlerde Bakanlık görevinden istifa etmek zorunda bırakılmış, devamında da partisi tarafından dışlanmıştı. Bir kısım insan meydanlarda “Katil Ağar” diye bağırıp idam sehpası hazırlarken başta Elazığ olmak üzere tüm sağ kesim Sayın Ağar’a sahip çıkmış, bağrına basmış ve çakallara yem etmemiştir. Bu zorlu günlerinde Ağar, medyaya ve eski-yeni solculara değil milliyetçi, muhafazakar sağ seçmene sığınmış; sağ seçmen de kendisini bağrına basmıştır.
O günden bugüne 11 yıl geçti ve bu kişilerin Sayın Ağar’a olan kininde hiçbir değişiklik olmadı; ta ki Sayın Ağar Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’nin karşısına dikilinceye kadar.
Cellatlarından kurtarıp Ağar’ı bağrına basan bizler bugün bağrımızda büyük bir acı hissetmekteyiz. Yaklaşık bir ay önce, cumhurbaşkanlığı sürecine girdiğimiz günlerde fark ettik ki Sayın Ağar, cellatlarına aşık olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis’e girmemesini hiçbir makul sebeple açıklayamayan Sayın Ağar, acaba cellatlarına aşık olmuş mahkum mudur da bu aşkı itiraf etmekten hicap duyuyor.
Sayın Ağar öncelikle kendisini cellatlarının elinden kurtaranlara ihanet etmiştir. Dün cellatlarından kurtarıp bağrımıza bastığımız insan, bugün cellatları ile işbirliği yaparak bağrımıza bir hançer gibi saplanmıştır.
Ama şunu bilin Sayın Ağar, bugün “Abdullah Gül’e hayır” diyenler meydanlarda ve gazete köşelerinde sizi alkışlıyor olabilirler ve siz de onlara alkış tutabilirsiniz. Bugünler de geçer ve altı ay sonra bir olay ortaya çıkar da, cellatlarınız tekrar “Katil Ağar” diye sokaklara dökülürse; kime sığınacaksınız artık? Bugün ihanet ettiğiniz insanlar aynı sıcaklıkla sizi bağrına basacak mı acaba!
Olan olmuştur ve aramızdaki köprüler yakılmıştır. Artık meydanlarda ne anlatırsanız anlatın; sizi bağırlarına basan insanlar bu ihanetinizi asla unutmayacaktır. Bence sizi savunan insanlardan hicap duymadan “ben cellatlarıma aşık oldum” diye itiraf edebilirsiniz meydanlarda. Çünkü bu milletin her tür aşka sonsuz kredisi vardır.
Aşkın hiçbir türü ihanet kadar kötü olamaz….
Av.Mustafa Özdemir
© 2006 Muvazene.com Tüm Hakları Saklıdır.
Muvazene
Design
By Mavi Yazılım
Şuan sitede 40 ziyaretçi var.